Sunday, May 15, 2016

Hayya Ala El Salah


Şarkı sözlerini anlamak zordur ya; müzik ve ritim eşliğinde, anlaşılmaktan ziyade eğlendirmek için sarf edilen ses çıktıları... Namaz özelinde konuşmak gerekirse, belli bir ritim ve rutin içerisinde, hissetmekten ziyade kurallara uymak için kılınan namaz da bir tür hareket çıktısı mı oluyor? Hadiste dikkate verilen "yorgunluktan öte faydası olmayan namaz" galiba böyle oluyor. Gelin şu ritmi ve rutini bozalım:

HAYYA
ALA
EL SALAH

Bir daha ki namazınızı kılarken, ezber bozacak şekilde kılmaktan bahsedelim mi? Ama öncelikle şu an kıldığımız namazı analiz edelim. Genelde son 10 surenin okunmasına hapsedilmiş, ara sıra son 20'ye yükselen bir rutin. Bu hapis, yanlış anlaşılmasın, bizim kafamızdaki bir hapis. Oraya kendimizle birlikte o sureleri de hapsediyoruz; kendimizle birlikte onlara da zulmediyoruz. Ve bu hapsin kuralları var. Mesela bu son 10-20 surenin namazda okunmasını, Fatiha'nın ardından hiç aksatmadan yapmanız gerekiyor, çünkü arada 2 saniye durup düşünseniz, sehiv secdesi yapmanız gerekecek (diye düşünüyorsunuz). Dolayısıyla, mekanik ritmi bozmadan, tıkır tıkır akması gereken bir okuma rutini... Bir de namaza başlamak için söylenmesi gereken formül: kıble, kıblenin tanımı, namazın kimin için kılındığı (Allah), sünnet mi farz mı, vakit, rekat sayısı, varsa imam ve en sonunda (çok şükür kavuşturana...) bismillah. Bu arada, bulunduğunuz mekanda sesli sesli konuşanlar zihninizi dağıtsa da, çalan telefonunuz sizi namazı bir an önce bitirmeye dürtse de, başladınız bir kere, bitmesi lazım. Bu devinimi tamamlamanız lazım:

trrrrum,
trrrrum,
trrrrum!
trak tiki tak!
makinalaşmak istiyorum!

                                     Nazım Hikmet

Bu mısralar, secdeler ve aralarındaki oturmayı seri bir şekilde yaparken "yemlenen tavuklara" benzememizi de hatırlatıyor. 

Öte yandan, öğlen namazı kılıyorsanız, 10 rekat var; dile kolay 10 rekat. 10 defa fatiha, 20 rüku, 20 secde... acilen bitirilmesi lazım. Zaten iş arasındasınız veya okulda teneffüstesiniz. E bi de bunun tesbihi var. 33 defa sub-sub-sub-sub....

Ve sonunda artık vazifemizi yapmış olmanın huzuru içinde, dinini yaşayan bir kul edasıyla hayata dönebiliriz. Mi acaba?


İsterseniz filmi geri saralım ve baştan çekelim. İş arasındayız, vakit kısıtlı. Ne yapacağız? 10 rekâtlı namazı, ki bunun 6'si sünnet 4'ü farz, alelacele, Allah'ın huzurunda bulunmanın edebine zıt bir şekilde kılmaktansa, 4 rekat farzı tadil-i erkanla kılmaya ne dersiniz? Tadil-i erkan vaciptir. Topluma ve geleneklere uyma içgüdülerinizi tatmin etmek yerine Allah'ın rızasını hedefliyorsanız, her bir erkanını güzelce yudumlayarak 4 rekat farz namaz kılabilirsiniz. Secdeler arasında da bir kaç saniye durup, subhanallahi ve bihamdihi subhanallahil azim diyebilirsiniz. Bunu derken de kalbiniz ve aklınızla Rabbinize hamdetmenize vesile olacak bazı şeyleri düşünebilirsiniz. O bir kaç saniyenin tadını bir alırsanız, bağımlılık yapabilir, uyarayım. Hz Aişe'nin anlattığı "Peygamberin namazı", tam da bu istikamettedir çünkü. Bir de rükudan sonra secdeye gitmeden evvelki duruş var. Evet, rükudan kalkınca secdeye gitmeden önce bir duruş var. Bu duruşu, yine hadislerde gelen dualarla süsleyebilirsiniz veya Allah'ı tesbih etmek, tahmid etmek için bir kaç saniyeliğine de olsa, namazda okuduklarınızı tefekküre açılabilirsiniz. Bu şekilde kılacağınız 4 rekatlık namazın süresi, robotik ve hızlı olarak kılacağınız 10 rekatın süresine eşit olacaktır. Fakat bir tarafta kabirde, mizanda yüzünüzü güldürecek bir namaz, diğer tarafta ise hesap gününde yüzünüze çarpılma ihtimali olan ama "standartlara uyma güdünüzü tatmin edecek" bir namaz...


Şimdi, işinize dönebilirsiniz. Kılamadığınız sünnet namazlar n'olacak? Evet, Efendimiz'le (SAV) olan yol birliğimizi tazelemek adına içimizde kalan bu ukdeyi, hemen ilk fırsatta gidermeliyiz. Bu bağlamda, baya kadar anlatılanlardan bir tık öteye geçmek ister misiniz? Bunu yapmak için ev ortamında olmanızda fayda var.

Sünnet namazlardan birini veya herhangi bir nafile namazı kılıyorken bunu uygulayabilirsiniz. Diyelim ki iki rekâtlı bir namaz. Alın elinize Kuran'ı ve okuyun okuyabildiğiniz kadar: 1 sayfa, 2 sayfa... Sonra güzelce rükûnuzu secdenizi yapın. Sonra, ayakta durmaktan yorulmuş olabileceğiniz için oturarak devam edin. Evet evet, oturarak devam edin. Bunun için hasta olma veya bir özrü olma şartı sadece farz namazlarda var. Diğer namazlarda hiç bir ön şart olmaksızın oturarak namaz kılabilirsiniz. Oturduğunuz yerde, ikinci rekatta da yine dalın Kuran okyanusuna: 1 sayfa, 2 sayfa, ... Namazdan sonra açın mealini de okuyun, belki bazı ilginizi çeken yerlerin esbab-ı nüzulüne de bakın. Artık internet ortamında ve akıllı telefon uygulamalarıyla bu bilgilere kolayca ulaşılabiliyor. Sonra dua edeceğiniz zaman, mesela Cevşenden alışık olduğunuz bir bâbı ezberleyin ve onu daha sonra, zamandan mekandan bağımsız olarak okuyabilir hale gelin. Oranın mealini de öğrenin. Yolda yürürken ezberden Cevşen okumanın getirdiği hürriyet hissiyle havalanın.



No comments:

Post a Comment