Sözlüğü açtığınızda, İncil'in İngilizcesi'nin Bible olduğunu görürsünüz. Düşünüyorum da, bu çeviriyi ilk kim yaptıysa, ne Hristiyanlık'la ne de İslam'la ilgisi yok galiba... Ya da başka bir ihtimal bulamadığı için desteklice sallamış. Sonradan gelen herkes de aynı çeviriyi hiç sorgulamadan kullanmış. Ve herkesin yaptığı hata, hata olmaktan çıkmış... Mı acaba?
Ne demek istediğimi açayım. Ama önce hemen belirteyim ki İncil'in aslının kaybolduğu ve sadece çevirilerinin elimizde olduğu muhabbetine girmeyeceğim. Burada anlatacaklarım, onun çok daha ötesinde şeyler.
Mesela siz, İngilizce konuşan bir Hristiyan'a diyorsunuz ki "İncil Hz İsa'ya vahyedildi". Bu cümlenin İngilizce'si, "The Bible was revealed to Jesus". Fakat bir Hristiyan'ın Bible denince ne anladığını biliyor musunuz? Anlatayım.
Önce Bible'ın içinde neler var, bir bakalım. Bu kitapta iki ana kısım vardır. İlki Eski Ahit (Old Testament) diye bilinen kalınca bir kısımdır. Hz İsa öncesine ait ne kadar kutsal sayılan kitap-suhuf, mektuplaşma vs. varsa Eski Ahit'in içindedir. İkinci ana kısım olan Yeni Ahit (New Testament) ise meşhur Matta-Markos-Luka-Yuhanna diye bilinen (the four gospels) kısımlarla başlar.
Dört Gospel, Hz. İsa'dan sonra onun havarileri veya havarilerinin öğrencileri tarafından kaleme alınmıştır. İçerik olarak, Hz. İsa'nın soyağacını, hayat hikayesini, öğretilerini konu alır. Gospel'ların bu şekildeki içeriği, İslam literatüründeki ayet-kutsi hadis-hadis-siyer kavramlarının karışımına tekabül eder. Dört Gospel'dan sonra da, havarilerin yaptıklarını anlatan ve özellikle Saint Paul'ün başka coğrafyalardaki Hristiyanlar'la olan mektuplaşmalarını içeren kısımlar gelir. Son olarak da "revelation" denen ve geleceğe ait imajlar/sembolik anlatımlar içerdiğine inanılan bir kısım vardır. Gospel'lardan sonra gelen kısımlar, İslam literatüründeki tarih-menkıbe-tasavvuf başlıkları altında incelenebilir.
Şimdi düşünün. Siz "vahiy olan bir söz olarak İncil" demek için Bible kelimesini kullandığınızda, aslında vahiy-kutsi hadis-hadis-siyer-tarih-menkıbe-tasavvuf karışımı bir olgudan bahsetmiş oluyorsunuz. Böyle bir durumda da insanların kavram kargaşasından mütevellit tartışmalara girmeleri kaçınılmaz...
Ne demek istediğimi açayım. Ama önce hemen belirteyim ki İncil'in aslının kaybolduğu ve sadece çevirilerinin elimizde olduğu muhabbetine girmeyeceğim. Burada anlatacaklarım, onun çok daha ötesinde şeyler.
Mesela siz, İngilizce konuşan bir Hristiyan'a diyorsunuz ki "İncil Hz İsa'ya vahyedildi". Bu cümlenin İngilizce'si, "The Bible was revealed to Jesus". Fakat bir Hristiyan'ın Bible denince ne anladığını biliyor musunuz? Anlatayım.
Önce Bible'ın içinde neler var, bir bakalım. Bu kitapta iki ana kısım vardır. İlki Eski Ahit (Old Testament) diye bilinen kalınca bir kısımdır. Hz İsa öncesine ait ne kadar kutsal sayılan kitap-suhuf, mektuplaşma vs. varsa Eski Ahit'in içindedir. İkinci ana kısım olan Yeni Ahit (New Testament) ise meşhur Matta-Markos-Luka-Yuhanna diye bilinen (the four gospels) kısımlarla başlar.
Dört Gospel, Hz. İsa'dan sonra onun havarileri veya havarilerinin öğrencileri tarafından kaleme alınmıştır. İçerik olarak, Hz. İsa'nın soyağacını, hayat hikayesini, öğretilerini konu alır. Gospel'ların bu şekildeki içeriği, İslam literatüründeki ayet-kutsi hadis-hadis-siyer kavramlarının karışımına tekabül eder. Dört Gospel'dan sonra da, havarilerin yaptıklarını anlatan ve özellikle Saint Paul'ün başka coğrafyalardaki Hristiyanlar'la olan mektuplaşmalarını içeren kısımlar gelir. Son olarak da "revelation" denen ve geleceğe ait imajlar/sembolik anlatımlar içerdiğine inanılan bir kısım vardır. Gospel'lardan sonra gelen kısımlar, İslam literatüründeki tarih-menkıbe-tasavvuf başlıkları altında incelenebilir.
Şimdi düşünün. Siz "vahiy olan bir söz olarak İncil" demek için Bible kelimesini kullandığınızda, aslında vahiy-kutsi hadis-hadis-siyer-tarih-menkıbe-tasavvuf karışımı bir olgudan bahsetmiş oluyorsunuz. Böyle bir durumda da insanların kavram kargaşasından mütevellit tartışmalara girmeleri kaçınılmaz...
No comments:
Post a Comment