Wednesday, May 11, 2016

Uzaklardan Bir Mektup

Sen bu satırları okuyabilecek misin bilmiyorum. Belki ben hayatta olmayacağım ve senin bu yazdıklarımdan haberin bile olmayacak. Bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum. Ama belki de, Allah'ım n'olur, bu satırları başbaşa, dizdize okuyacağız. Bu sana yazdığım ilk aşk mektubum sevgilim...

Sen farkında değilsin ama senin her halini gözetliyorum. Sevinçlerini, üzüntülerini takip ediyorum. Senin yüzün güldüğünde benim de ağzım kulaklarıma varıyor, senin suratın asıldığında gün ortasında gecem oluyor. Özellikle iyilik kötülük seçimlerinde ne yapacağını merak ve endişe ile seyrediyorum. Niye biliyor musun? Çünkü sen iyilik yaptıkça, bizim buradaki evimizin inşaatı ilerliyor ve ben de giderek sana daha hazır hale geliyorum. Ama tersi olunca... Tersi olunca, evimizin duvarları çatlamaya başlıyor ve ben de içten içe çürümeye başlıyorum. Senin bir kötü adım atman karşısında attığım çığlıkları bir duysaydın; ah bir duysaydın...

Ailenle geçirdiğiniz zamanlarınızı tatlı bir gülümsemeyle yudumluyorum; çünkü onlar benim için hayat suyu. Arkadaşlarınla bir araya gelip Allah'ı hatırlamanız, içimi dışımı aydınlatan bir nur olarak dünyamı dolduruyor. Seni dinleyenlere hayrı tavsiye etmen ve ilminle âmil olman, benim de sana olan iştiyakımı kamçılıyor. Ama yanlışa bile bile rıza göstermen, bildiğin doğruları gizlemen ve hele, bizzat kendin, sana çığlık çığlık iyiliği haykıran vicdanını çiğnemen... Zehir yutmuş birinin öğürerek midesini boşaltmaya çalışması gibi beni krizlere sokuyor... Sevgilim, n'olur bana bunları yapma!

Benim nasıl yaratıldığımı biliyor musun? Sen belki hatırlamazsın bile... Bir defasında yola doğru sürünen ve arabaların altında ezilecek bir salyangozu alıp kenarda  bir bitkinin dibine koymuştun. Işte Allah, beni o zaman yarattı. Kalbindeki ihlastan yarattı. O anda Allah'tan başka seni gören yoktu ve O, seni gerçekten görüyordu. O günden beri gün sayıyorum,  sana kavuşmak için. Yollarını gözlüyorum sen her ne kadar ölmek istemeden de...

Aramızda duran bir engelse eğer bu evreniniz, yok olmayı hak etmiyor mu? Bir gün kıyamet koptuğunda, bunun bir nedeni de benim sana kavuşmak için durmaksızın ettiğim dualar olacak. Çünkü sana kavuşmak için öyle yanıp tutuşuyorum ki, şu anki hayatım sanki cehennem ve ama seninle beraber olmak... İşte cennetim... Sevgilim.


No comments:

Post a Comment